ELEKTRİK ŞEBEKELERİNDE
REAKTİF GÜÇ KOMPANZASYONU

Dünyamızın son senelerde karşı karşıya kaldığı enerji krizi, incelemecileri bir yandan yeni enerji kaynaklarına yöneltirken öte yandan daha verimli sistemlerin tasarımlanması ve kurulmuş olan enerji kaynaklarının en tesirli şekilde kullanılması tarafında çalışmaların yoğunlaşmasına niçin olmuştur.

Bilindiği gibi sanayileşmenin anne girdilerinden ilkin geleni elektrik enerjisidir. Elektrik enerjisinin kullanıma;

· Kaliteli
· Sürekli
· Yeterli
· Ucuz

olarak sunulması temeldir. Oysa ülkemizde bilhassa 1973 senesinde baş gösteren petrol krizi sebebiyle bu 4 özelliğin sağlanmasında güçlüklerle karşılaşılmıştır. Petrol krizi beraberinde ülkemize saf birtakım hususlarda eklenince evvela enerji yetmezliği bununla beraberde güç yetmezliği baş göstermektedir. Bu yetmezliklerin negatif tesirlerini gidermek üzere;

· İleri saat rejimi (Halen sürmektedir.)
· Frekans ve stres düşürülmesi(1974’ten sonra uygulanmamıştır.)
· Kesinti ve kısıntı (Halen sürmektedir.)

yöntemlerine başvurulmuştur. Bu arada TEK tesislerine şönt kondansatörler yerleştirilmiştir. Bu önlem, reaktif enerjinin tüketildiği yerde üretilmesi gerektiğinden fakat mahalli birtakım sağlayabilmiştir.

Elektrik enerjisinin, asrımızın en süregelen kaynaklarından biri olarak üretildiği, santralden en ufak alıcıya kadar dağıtımında asgari kayıpla taşımanın yolları ve hesapları yapılmaktadır.

Dünyamızda elektrik enerjisine ihtiyacın her geçen gün azıcık daha yükselmesi, enerji üretiminin azıcık daha pahalılaşması, taşınan enerjinin de nitelikli, ucuz ve gerçek iş gören aktif enerji olmasını daha mecburi kılmaktadır.

Güç sistemlerinde işletmeyi basitleştirmek, verimliliği çoğaltmak ve enerji tutumluluğunu sağlamanın en aktif önlemlerinden birini Reaktif Güç Kompanzasyonu oluşturmaktadır.


ALÇAK GERİLİMDE KOMPANZASYON
Elektrik şebekelerinde abone kuvveti arttıkça reaktif yüklerde çok süratli bir şekilde artmaya devam etmektedir. Bunun sonucu olarak ta güç katsayısı ( Cosj 0.50 – 0.80 arasında çeşitli değerlerde seyretmeye başlamıştır.

Trafo merkezlerinde, hatlarda ve generatörlerde güçlerin yükselmesi; aktif güç kadar ve hatta de daha mühim miktarda reaktif güçlerinde yükselmesine neden olmuştur.

Aşırı yüklenmeler ve stres düşmelerinin önlenmesi için, reaktif yüklerin kompanze edilmesi mecburi duruma gelmiştir.

Şehir şebekelerindeki misaller göstermektedir ki çıkış dağıtım fiderlerinde genellikle ortalama Cosj = 0.80’den küçüktür. Bazı durumlarda 0.70’in altına düştüğü görülmektedir.

Sanayi aboneleri bulunmayan beldelerde reaktif tüketimin yükselmesine neden; bilhassa ticari ve sosyal bölgeleri besleyen dağıtım hatları ve trafo merkezleri üzerindeki irili – ufaklı motor ve Neon ışıklarının artmasıdır.

Sosyal hayatın gelişmesi ile başlayan bolluk; Buzdolabı, çamaşır makinası, klima vs. gibi ısıtma, havalandırma ve soğutma cihazlarının kullanımını arttırmış ve bu vaziyet günümüzde reaktif enerji tüketimini arttırmıştır.

Kompanzasyonda umumi kural olarak en realist yol; reaktif akımlar kendilerini tüketen cihazlara en yakın noktada üretilmelidirler. Bu halde abonelerden başlayarak dağıtım hatlarından itibaren üretim kaynağına kadar söz hususu cihazlar için lüzumlu reaktif enerji sistemden taşınmayacak ve bu sebeple;

· Şebekedeki güç kayıpları önemli anlamda azalacak,
· Üretim ve dağıtım düzeneğinin kapasitesi artacak,
· Gerilim düşümünün taşınan kuvveti sınırladığı dağıtım hatlarında enerji taşıma kapasitesi büyük ölçüde fazla olacaktır.

Günümüzde mühim ölçüde çoğalan aktif ve reaktif güçler, sistemde ekstrem stres düşümleri ve transformatörler ile generatörlerin ekstrem yüklenmelerine neden olmaktadır.


KOMPANZASYONUN TÜKETİCİYE FAYDALARI
Tüketici, tesisini kurarken güç faktörünü düzeltecek önlemleri alırsa yahut sahip olunan tesisin güç faktörünü düzeltirse;

· Gereksiz yatırım yapmamış olur.
· Kayıpları azalır.
· Gerilim düşümü azalır.
· En muhimi reaktif enerji bedeli ödemez.