YURT Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı Prof.Dr.Güven Önal, "Petrol, doğal gazı Allah vermemiş. O zaman kömürümüzü en etkin şekilde ve çevre, insan sağlığına en çok riayet eden şekilde üretelim, bundan da elektrik üretelim" dedi.Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı tarafından Eskişehir Anemon Otel'de 'Türkiye'nin Enerji Gerçeği ve Kömürün Önemi' konulu toplantı düzenlendi. Açık oturum şeklinde gerçekleşen toplantıya Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı Prof.Dr.Güven Önal, vakıf yetkilileri ile Kömür Üreticileri Derneği, Türkiye Madenciler Derneği, Altın Madencileri Derneği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, TOBB Madencilik Meclisi, Genç Maden İşletmecileri Derneği,Trakya Madenciler Derneği, YMGV Trakya Geliştirme Komitesi ile Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Derneği temsilcileri katıldı."KİMSE KARANLIKTA KALMAK İSTEMİYOR"Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Güven Önal, toplantı öncesi gazetecilere açıklamada bulundu. Türkiye'de madenler işletilmeden ülkenin hiçbir zaman tam bağımsız olamayacağını savunan Prof.Dr. Önal, şöyle devam etti:"Türkiye kendi kaynaklarını kullanmak zorunda. Yıllar önce altın madenleriyle ilgili yaptık bu mücadeleyi ve bugün 12 altın madeni Türkiye'de çalışıyor. Bir o kadarı da yakında devreye girecek. Türkiye Avrupa'nın en büyük altın üreticisi oldu. Türkiye yüzde 75 gibi bir rakamla enerjide dışarıya bağımlı. Bunu aza indirelim, kaynaklarımızı kullanalım, cari açığımız azalsın noktasında Türkiye'nin tek güvenilir kaynağı kömür. Petrol, doğal gazı Allah vermemiş. O zaman kömürümüzü en etkin şekilde ve çevreye, insan sağlığına en çok riayet eden şekilde üretelim, bundan da elektrik üretelim. Kimse karanlıkta kalmak istemiyor. Herkes evinde televizyon istiyor, buzdolabı istiyor, çamaşır makinesi istiyor, bulaşık makinesi istiyor, bilgisayar istiyor. Her şey elektrikle çalışıyor. Dolayısıyla bu elektriğin üretimi için de kaynak lazım. Ama bazı görüşler çıkıyor, vatandaşı yanıltıcı olarak 'efendim kömürü kullanmayalım'. Başka bir şey yok ki, ne kullanalım? Tamam, güneşimiz var, rüzgarımız da var, var olduğu kadar var. Akarsularımız var, bunları en çok kullanalım ama bunlarla hiçbir zaman yeterli enerji elde edemiyoruz. Çünkü rüzgar, rüzgar olduğu zaman enerji veriyor. Güneş, kışın ayrı yazın ayrı, bulutlu havada ayrı. Ama fosil yakıt dediğimiz doğal gaz, petrol ve kömürle enerji santralini beslediğiniz zaman o enerjiyi alıyorsunuz. Onun için en önemli kaynak bu. Halen dünyada da böyle. Dünya bugün elektriğini yüzde 38 kömürden elde ediyor. En gelişmiş ülke Amerika yüzde 33, Almanya ve Avrupa'da yüzde 43 kömürden elde ediyor. Kendilerinin yaptığını bizim yapmamamız için bizi etkilemeye çalışanları fazla dinlemeyeceğiz. Biz kendi kaynaklarımızı üretmek zorundayız. Bu hem istihdam kaynağı hem de para kaynağıdır.""İSTEMEZÜK' DEMENİN ANLAMI YOK'Eskişehir'e yapılması planlanan termik santrale bazı kesimlerin karşı çıktığını belirten Önal, "Eskişehir'de kurulacak enerji santraliyle, kömür madenlerinde 25 bin kişi fiilen çalışacak, ailelerini de düşünürsek 100 bin kişi oluyor. Bölgede 100 bin kişiye iş yeri açacak, Türkiye'nin enerjisine katkıda bulunacak bir işi 'Ya bu olmaz, 'istemezük' demenin bir anlamı yok. Evet, bu yapılsın ama çevre ve insan sağlığını en üst düzeyde koruyan bir sistem olsun. Devlete güvenmesek de, devletin yerine biz kontrol edelim. Emisyon denetimi bugün zor bir iş değil. Basit cihazlarla gidip, çevredeki emisyonu ölçüyorsunuz. Bizim görüşümüz doğruları anlatmak" dedi.

KAYNAK: MYNET